0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Melisa Vardal- Müzik piyasanın dayattığı muhakkak başlı normları reddederek kendi usulünü yakalayan küme yeni şarkısı “Geni Bozuk” ile dinleyicilerinin karşısına çıktı. İki kısımdan oluşan ve avangart kelamları ile dikkat çeken “Geni Bozuk” azılı bir cürümlünün öyküsünü anlatıyor.

*Bakhalar nasıl bir ortaya geldi?

Aslında nasıl bir ortaya geldiğimizi biz de hatırlamıyoruz. Bizi buluşturan ellerimizde kırık gitarlarla beste yapma heyecanı ve herkese kendimizi duyurma isteğiydi. Bakkhalar antik Yunan’dan bir tragedya ve şarap rabbinin bayan müritlerine verilen bir isim. Bizim etimolojimize daha uygun olsun diye bir k’yi attık. Oyunun bir sahnesinde ormanda ateşin etrafında dans eden, müzik söyleyen, çıkardıkları primitif tabiat sesleriyle eğlenen bu bayanlar bize ismimizi kazandırdı. 

*Yeni teklinizi ‘Despotlaşmış müzik anlayışından uzak’ tabirleriyle tanımlarken eleştiri oklarınızda neler var?

Türkiye’de her usulde çok kıymetli, çok bilinmeyen bağımsız müzik icra eden kümeler ve kimseler var. Öte yandan ziyadesiyle tıpkı giden bir tavır var. Ezber müzik formları, değişmeyen mevzular, müzik mühletleri… Biz, bunlardan nasıl arınırız fikrinin peşine düştük. Gitar, bas, davul ve vokaller ile yani en kolay hâliyle Bakhalar manifestosunu oluşturalım istedik. Daha çok kıssalara odaklı olmayı seçtik. Kıssaların müziklerini, yani gidişatını müzik kelamlarının his durumuna nazaran inşa etmek istedik. 

*“Geni Bozuk” isimli şarkınızda anlattığınız azılı hatalılar kimler?

Köfteci bir dayının hayatını anlatıyor. Bir vakitler İstanbul’u birbirine katan bir hatalının hikâyesi… Köyde birinci ailesini dolandırıyor sonra gelip bulaşıkçılık yaptığı yere çöküyor, gerisini iddia edebilirsiniz. Daha fazla ayrıntı şarkıda… Fakat kimler değildir ki demek daha gerçek olur zira nitekim toplumca alıştık bu kadar olan bitene ve artık ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Yalnızca görüyoruz onları…​